Aşk, insanlık tarihi boyunca en çok tartışılan kavramlardan biridir. Çoğu insan aşkı “kendiliğinden gelen bir duygu” olarak görür. Ancak ünlü psikanalist ve sosyal filozof Erich Fromm, Sevme Sanatı (The Art of Loving) adlı kitabında bu bakış açısını sorgular. Ona göre aşk, yalnızca bir duygu değil; bilgi, emek ve disiplin gerektiren bir sanattır. Kitap, aşkı psikolojik, felsefi ve toplumsal boyutlarıyla ele alarak okuyucuya bambaşka bir perspektif sunar.
Erich Fromm Kimdir?
Erich Fromm (1900–1980), psikanaliz ile toplumsal teoriyi birleştiren önemli bir düşünürdür. Frankfurt Okulu’nun etkisi altında yetişmiş, insan doğası, özgürlük, toplum ve sevgi üzerine eserler kaleme almıştır. Sevme Sanatı (1956), onun en bilinen kitaplarından biri olup milyonlarca okura ulaşmıştır.
Kitabın Temel Tezi
Fromm’un kitabının ana mesajı şudur:
Sevmek, doğuştan gelen bir yetenek değil; öğrenilmesi, uygulanması ve sürekli geliştirilmesi gereken bir sanattır.
Yani gerçek aşk, pasif bir duygu değil; aktif bir eylemdir. Emek, sorumluluk, saygı ve bilgi olmadan gerçek sevgi var olamaz.
Aşkın Yanlış Anlaşılması
Fromm’a göre modern toplumda aşk çoğu zaman yanlış yorumlanır:
-
İnsanlar, aşkı “doğru kişiyi bulmak” olarak görür.
-
Oysa önemli olan, doğru kişiyi bulmak değil, sevmeyi öğrenmektir.
-
Tüketim kültürü, aşkı bir “haz nesnesi”ne indirger.
-
Bu nedenle pek çok ilişki yüzeysel kalır ve çabuk tükenir.
Sevgi Türleri
Kitapta farklı sevgi türleri açıklanır. Fromm’a göre sevgi tek bir biçim değildir; hayatın farklı alanlarında farklı yüzleriyle ortaya çıkar.
-
Kardeşçe Sevgi: İnsanlara duyulan dayanışma ve eşitlik temelli sevgi.
-
Anaç Sevgi: Karşılıksız, koruyucu ve şefkat dolu sevgidir. Özellikle anneliğin sembolüdür.
-
Eros (Romantik Aşk): İki insan arasında tutkuya dayalı çekim. Kalıcı olabilmesi için sorumluluk ve saygıyla desteklenmelidir.
-
Öz Sevgi: Kendini değerli görmek. Bencillik değil, sağlıklı bir özsaygıdır.
-
Tanrı Sevgisi: İnsanların varoluşsal anlam arayışıyla bağlantılıdır.
Fromm’a göre bu sevgi türleri birbirinden bağımsız değildir; aksine birbiriyle bağlantılıdır. Gerçek sevgi, tüm bu boyutları kapsar.
Sevginin Unsurları
Fromm’a göre gerçek sevgi dört temel unsuru barındırır:
-
İlgi (Care): Sevilen kişinin mutluluğuna aktif olarak özen göstermek.
-
Sorumluluk (Responsibility): Sevilen kişinin ihtiyaçlarına duyarlılık geliştirmek.
-
Saygı (Respect): Onu olduğu gibi kabul etmek, özgürlüğünü tanımak.
-
Bilgi (Knowledge): Karşıdakini gerçekten tanımaya çalışmak.
Bu unsurlar olmadan “sevgi” sadece bir duyguya indirgenir ve kalıcı olmaz.
Aşk Bir Sanattır: Öğrenme ve Disiplin
Fromm, aşkı sanatla karşılaştırır. Tıpkı resim yapmak, müzik bestelemek ya da yazarlık gibi sevgi de öğrenilmesi gereken bir beceridir. Bunun için üç adım gerekir:
-
Teori: Aşkın doğasını anlamak.
-
Pratik: Sevgi davranışlarını günlük yaşamda uygulamak.
-
Disiplin: Sevginin sürekliliğini sağlamak için çaba göstermek.
Bu yaklaşım, aşkı yalnızca duygusal bir yoğunluk değil, bilinçli bir yaşam pratiği haline getirir.
Modern Toplumda Sevginin Krizi
Fromm, modern toplumun sevgi üzerinde olumsuz etkileri olduğuna dikkat çeker.
-
Kapitalist toplum, insanları nesneleştirir ve ilişkileri tüketim kültürüne indirger.
-
İnsanlar, “karşılık bekleyen” bir sevgi anlayışına sıkışır.
-
Gerçek sevgi ise koşulsuz, üretken ve özgürlükçü olmalıdır.
Sevmeyi Öğrenmek İçin Gerekenler
Fromm, kitabın sonunda sevmeyi öğrenmenin yollarını sıralar:
-
Disiplinli bir yaşam: Tembellik değil, düzenli bir içsel çalışma.
-
Yoğunlaşma: Anı yaşamak, sevilen kişiye dikkat vermek.
-
Sabır: Sevginin gelişmesi zaman alır, acelecilik onu zayıflatır.
-
Gerçek ilgi: Sevgiyi tüketim nesnesi değil, yaratıcı bir eylem olarak görmek.
Kitabın Önemi
Sevme Sanatı, yalnızca psikoloji değil; felsefe, sosyoloji ve etik açısından da önemlidir. Kitap, aşkı romantik ilişkilerle sınırlamayıp, insanın bütün varoluşunu ilgilendiren bir olgu olarak ele alır.
Fromm’un eseri, yayımlandığı günden bu yana milyonlarca okuyucunun ilişkilerini, aile bağlarını ve yaşam felsefesini sorgulamasına yol açmıştır.
Eleştiriler
Kitap, derin ve ilham verici olsa da bazı eleştiriler de almıştır:
-
Teorik yönü güçlüdür, fakat pratik önerileri sınırlı bulunabilir.
-
Sevginin toplumsal ve ekonomik boyutlarını fazla soyut bir dille ele alır.
Buna rağmen, Sevme Sanatı günümüzde hâlâ “aşk ve ilişkiler” konusunda başucu eserlerinden biridir.
Sonuç: Sevmek Bir Yaşam Biçimidir
Erich Fromm’un Sevme Sanatı kitabı, aşkı yüzeysel bir duygu değil, öğrenilmesi gereken aktif bir eylem olarak tanımlar. Gerçek sevgi, yalnızca romantik çekimden ibaret değildir; sorumluluk, saygı, bilgi ve özveriyle inşa edilir.
Sonuç olarak, sevmek pasif bir bekleyiş değil, sürekli emek isteyen bir yaşam pratiğidir. Fromm’un mesajı nettir: Aşk bir şans değil, bir sanattır.
Bir yanıt yazın