Dan Ariely, davranışsal ekonomi ve psikoloji alanlarında yaptığı çalışmalarla tanınan İsrailli-Amerikalı bir profesördür. Özellikle insanların irrasyonel kararlar alma eğilimlerini araştıran Ariely, bu konuda birçok bilimsel çalışma ve popüler kitap kaleme almıştır. Predictably Irrational (Akıl Dışı Ama Öngörülebilir) adlı eseri, insanların ekonomik ve günlük hayattaki kararlarında ne kadar sistematik hatalar yaptığını ortaya koyarak geniş bir okuyucu kitlesine ulaşmıştır. Massachusetts Institute of Technology (MIT) ve Duke Üniversitesi gibi prestijli kurumlarda görev yapan Ariely, psikoloji ve ekonomi disiplinlerini birleştirerek bireylerin ve toplumların nasıl düşündüğünü anlamaya yönelik yenilikçi çalışmalar yapmaktadır.
Dan Ariely ve sahte veri iddiaları ile ilgili bölüme hızlıca geçmek için linke tıklayın.
Dan Ariely ve Davranışsal Ekonomi
Dan Ariely, geleneksel ekonomik teorilerin varsaydığı gibi insanların her zaman rasyonel kararlar almadığını, aksine sistematik şekilde irrasyonel davranışlar sergilediğini gösteren çalışmalar yapmıştır. Bu yaklaşım, davranışsal ekonomi olarak adlandırılan ve psikolojiyi ekonomiyle birleştiren bir alanın temelini oluşturur. Ariely, bireylerin irrasyonel kararlarını inceleyerek, bu davranışların aslında tahmin edilebilir olduğunu savunur. Örneğin, insanların ücretsiz ürünlere karşı mantıksız bir çekim duyduğunu veya gelecekteki ödülleri küçümseyerek anlık tatmin peşinde koştuğunu deneylerle göstermiştir.
Araştırmalarında sıkça deneysel yöntemler kullanan Ariely, insanların kararlarını etkileyen faktörleri gözler önüne sermiştir. “Predictably Irrational (Akıl Dışı Ama Öngörülebilir)” adlı başlıca eserinde insanların mantıksız kararlarının üzerinde duran Ariely, bunun dışında “The Honest Truth About Dishonesty” (Dürüst Olmamanın Ardındaki Dürüst Gerçek) adlı çalışmasında, insanların ne zaman ve nasıl hile yaptığını araştırmış ve etik dışı davranışların belirli koşullar altında nasıl meşrulaştırıldığını ortaya koymuştur. Bunun yanı sıra, “The Upside of Irrationality” (İrrasyonelliğin Avantajları) kitabında, mantık dışı kararların bazen olumlu sonuçlar doğurabileceğini de ele almıştır.
Ariely’nin çalışmaları sadece akademik çevrelerde değil, iş dünyasında ve kamu politikalarında da etkili olmuştur. Şirketler, tüketicilerin karar alma süreçlerini anlamak ve pazarlama stratejilerini şekillendirmek için davranışsal ekonomi ilkelerinden faydalanırken, devletler de halkın daha sağlıklı ve bilinçli seçimler yapmasını teşvik eden politikalar geliştirmek için bu bilgilerden yararlanmaktadır. Ariely’nin çalışmaları, insan doğasını anlamak ve ekonomik sistemleri daha gerçekçi bir bakış açısıyla yorumlamak için kritik bir katkı sağlamaktadır.
Dan Ariely – Predictably Irrational (Akıl Dışı Ama Öngörülebilir)
Dan Ariely’nin en çok ses getiren eserlerinden biri olan Predictably Irrational (Akıl Dışı Ama Öngörülebilir) kitabı, insanların karar alma süreçlerinde nasıl sistematik olarak irrasyonel davrandığını ortaya koyan çarpıcı bir kitaptır. Geleneksel ekonomi teorileri, bireylerin rasyonel seçimler yaptığını varsayar. Ancak Ariely, bu kitabında insanların aslında tahmin edilebilir şekilde irrasyonel davrandığını ve çoğu zaman mantıklı görünen kararlarının aslında bilinçaltı önyargılar, alışkanlıklar ve çevresel faktörler tarafından yönlendirildiğini gösterir. Kitap, günlük yaşamda sıkça karşılaştığımız bu irrasyonel davranışları deneylerle açıklayarak okuyucuya çarpıcı bir perspektif sunar.
Ariely, kitabında birçok ilginç deneyden bahseder. Örneğin, “Ücretsiz” kelimesinin insan psikolojisi üzerindeki güçlü etkisini ele alarak, bireylerin gerçek değerine bakmaksızın bedava olan bir ürüne nasıl çekildiğini açıklar. Benzer şekilde, insanların kararlarını çerçeveleme etkisine göre nasıl değiştirdiğini gösteren araştırmalar sunar. Örneğin, bir ürünün üç farklı fiyat seçeneğiyle sunulmasının, tüketicinin en pahalı veya en ucuz seçeneği değil, genellikle orta seviyedeki fiyatı seçmesine neden olduğunu belirtir. Bu tür psikolojik tuzaklar, pazarlamacıların ve işletmelerin tüketici davranışlarını yönlendirmek için kullandığı temel stratejiler arasında yer alır.
Kitap, sadece bireysel karar alma süreçlerini değil, aynı zamanda iş dünyası, kamu politikaları ve sağlık alanındaki kararları da ele alır. Örneğin, insanların gelecekteki faydaları küçümseyerek anlık tatmine yönelmeleri, tasarruf yapma alışkanlıklarının neden bu kadar zayıf olduğunu açıklar. Ariely, bu irrasyonel eğilimlerin farkına vararak daha bilinçli kararlar alınabileceğini ve daha iyi sistemler tasarlanabileceğini savunur. Predictably Irrational, hem akademik hem de günlük hayatta karar verme süreçlerini anlamak isteyen herkes için rehber niteliğinde bir kitaptır.
Dan Ariely ve Sahte Veri İddiaları
Dan Ariely, davranışsal ekonomi ve psikoloji alanlarında tanınmış bir profesör olarak, son yıllarda araştırmalarında sahte veri kullanımı iddialarıyla karşı karşıya kalmıştır. Özellikle 2012 yılında Proceedings of the National Academy of Sciences (PNAS) dergisinde yayımlanan ve insanların dürüstlük beyanlarını formun başında yapmalarının yalan söyleme eğilimlerini azaltabileceğini öne süren bir çalışması, sahte veri içerdiği gerekçesiyle geri çekilmiştir. Bu iddialar ilk olarak 2021 yılında Data Colada adlı blog tarafından dile getirilmiş ve sonrasında geniş çaplı tartışmalara yol açmıştır.
Söz konusu çalışmanın verileri, bir sigorta şirketinden elde edilen bilgiler üzerine kuruluydu. Ancak, yapılan incelemeler sonucunda bu verilerin manipüle edildiği tespit edilmiştir. Ariely, verilerin manipülasyonunu reddetmiş ve verilerin orijinal haliyle kendisine sigorta şirketi tarafından sağlandığını belirtmiştir. Bununla birlikte, Excel dosyasının meta verileri, dosyanın Ariely tarafından oluşturulduğunu ve son olarak onun tarafından düzenlendiğini göstermektedir. Sigorta şirketi de yaptığı açıklamada, verilerin kendileri tarafından sağlandıktan sonra önemli ölçüde değiştirildiğini ve bu değişikliklerin kendi bilgileri dışında gerçekleştiğini ifade etmiştir.
Bu olayın ardından, Ariely’nin diğer çalışmaları da mercek altına alınmış ve bazı araştırmalarının güvenilirliği sorgulanmıştır. Örneğin, 2004 yılında yayımlanan bir makalesi, istatistiksel test değerlerindeki belirsizlikler nedeniyle eleştirilmiş, ancak orijinal verilerin mevcut olmaması nedeniyle bu belirsizlikler tam olarak giderilememiştir. Ariely, bu süreçte hatalar yaptığını kabul etmiş, ancak verilerin kasıtlı olarak manipüle edilmediğini savunmuştur. Duke Üniversitesi tarafından yürütülen üç yıllık gizli bir soruşturma sonucunda, ilgili çalışmadaki verilerin sahte olduğu tespit edilmiş, ancak Ariely’nin bu sahte verileri bilerek kullandığına dair bir kanıt bulunamamıştır.
Bu olaylar, akademik dünyada araştırma etiği ve veri bütünlüğü konularında önemli tartışmalara yol açmış, bilim insanlarının çalışmalarında şeffaflık ve doğruluk ilkelerine bağlı kalmalarının önemini bir kez daha vurgulamıştır. Yani özetle, Dan Ariely’nin çalışmaları çok ilginç oldukları için popüler olsa da, çok güvenilmemesi gerektiğini düşünüyorum. 1 çalışmada akademik etiğe aykırı davranan birisi kim olursa olsun başka çalışmalarında da akademik hile yapmış olabilir.
Bir yanıt bırakın